EU AI Act'e Uyum Türk Şirketleri İçin Neden Önemli?

 

Usluel | Ünal  Özbilen, Kasım 2024

Avrupa Birliği’nin yapay zekâ sistemlerine yönelik kapsamlı düzenlemesi olan AI Act, 1 Ağustos 2024’te yürürlüğe girdi. Düzenleme, sadece AB üyesi ülkeleri değil, AB vatandaşlarına hizmet sunan veya AB ile ticaret yapan tüm şirketleri kapsıyor. Türk şirketleri için bu, uluslararası pazarda rekabet gücünü artırma ve güvenilirlik sağlama açısından büyük bir fırsat. Ancak AI Act’e uyum, yalnızca bir yasal zorunluluk değil, stratejik ve somut adımlar gerektiren bir süreçtir.

AI Act Nedir ve Şirketlere Ne Getiriyor?

AI Act, yapay zekâ sistemlerini risk seviyelerine göre sınıflandırır ve özellikle yüksek riskli sistemler için sıkı düzenlemeler getirir. Sağlık, ulaşım ve eğitim gibi kritik sektörlerde kullanılan yapay zekâ sistemlerinin etik, güvenlik ve şeffaflık standartlarına uygun olması şarttır. Şirketlerin bu standartlara uyum sağlaması için 2027 yılına kadar süre tanınsa da, gereken altyapının oluşturulması için hemen harekete geçmek gerekir.

Uyumsuzluk durumunda şirketler; ağır para cezaları, ticari faaliyet kısıtlamaları ve AB pazarına erişim kaybı gibi ciddi yaptırımlarla karşılaşabilir. Bu nedenle, AB ile iş yapmak isteyen Türk şirketleri için AI Act’e uyum, ticari sürdürülebilirlik ve itibar yönetimi açısından kritik bir önem taşır.

AI Act’e Uyum İçin Türk Şirketlerinin Atması Gereken Adımlar

Türk şirketlerinin AI Act’e uyum sağlayabilmesi için yapay zekâ sistemlerini titizlikle değerlendirmesi gerekir. Özellikle yüksek riskli sistemler bağımsız denetimlere açık hale getirilmeli ve etik, güvenlik standartlarına uygunluğu sağlanmalıdır. Şirketlerin izlemesi gereken başlıca adımlar şunlardır:

  • Sistemlerin Risk Değerlendirmesi: Yapay zekâ sistemlerinin hangi risk kategorisinde yer aldığını tespit edin.

  • Şeffaflık ve İnsan Denetimi: Sistemlerin kullanıcılar tarafından anlaşılabilir ve denetlenebilir olmasını sağlayın.

  • Etik ve Güvenlik Testleri: Sistemlerin güvenliğini ve tarafsız çalışmasını garanti eden testler uygulayın.

  • Dokümantasyon ve Raporlama: Tüm süreçlerin düzenli şekilde belgelenmesini ve denetimlere hazır olmasını sağlayın.

  • GDPR ve KVKK Uyumunun Tamamlanması: Veri işleme süreçlerinin GDPR ve KVKK standartlarına uygun olduğundan emin olun.

Bu adımları zamanında atan şirketler, yalnızca yasal risklerden korunmakla kalmaz, aynı zamanda AB pazarında güvenilir bir iş ortağı olarak konumlanır.

Türkiye’nin Kalkınma Hedefleri ve AI Act Uyumu

Türkiye’nin 2021-2025 Kalkınma Planı ve Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi, yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesini öncelikli hedefler arasında konumlandırıyor. AI Act’e uyum, bu hedeflere ulaşmak için bir araç olmanın ötesinde, Türk şirketlerinin uluslararası arenada daha güçlü bir yer edinmesini sağlar.

KVKK düzenlemeleri, Türkiye’de veri gizliliği için bir temel oluştururken, AI Act gibi uluslararası standartlara uyum sağlamak, yapay zekâ uygulamalarında daha yüksek güvenlik ve etik değerlerin benimsenmesini gerektirir. Bu süreç, hem Türk şirketlerinin küresel rekabet gücünü artırır hem de Türkiye’nin teknoloji ekosistemine katkıda bulunur.

AI Governance: Yapay Zekâ Yönetişiminin Rolü

Yapay zekâ yönetişimi (AI governance), AI Act’e uyumun temel yapı taşıdır. Şirketlerin yapay zekâ sistemlerini etik, güvenli ve şeffaf bir şekilde yönetmesini sağlayan bu yapı, uyum süreçlerinin başarısını doğrudan etkiler. Ayrıca, veri güvenliği, önyargı yönetimi ve etik uyumu garanti altına alır.

AI governance süreçlerini etkin bir şekilde uygulayan Türk şirketleri, yalnızca yasal gereklilikleri yerine getirmekle kalmaz, aynı zamanda inovasyon ve itibar açısından da avantaj elde eder.

GDPR ile AI Act’in İlişkisi: Çift Yönlü Uyum

GDPR, kişisel verilerin korunmasına odaklanırken, AI Act, bu verileri işleyen yapay zekâ sistemlerinin güvenli ve etik kullanımını hedefler. AB vatandaşlarının kişisel verilerini işleyen yapay zekâ sistemleri, hem GDPR’ye hem de AI Act’e uyumlu olmalıdır. Bu da, Türk şirketleri için veri işleme faaliyetlerinde çok yönlü bir uyum süreci anlamına gelir.

GDPR ve AI Act’in gerekliliklerini entegre bir şekilde yerine getirmek, Türk şirketlerinin AB ile iş yapma kapasitesini artırır ve rekabet avantajı sağlar.

Sonuç: Yasal Uyum ve Stratejik Avantaj

EU AI Act, Türk şirketleri için yalnızca bir uyum zorunluluğu değil, aynı zamanda uluslararası pazarda büyümek için stratejik bir fırsattır. Bu süreci başarılı bir şekilde yöneten şirketler, yasal risklerden korunmanın yanı sıra AB pazarında itibar ve rekabet gücü kazanır. Erken atılan adımlar, şirketlerin hem yasal uyumluluk süreçlerini hızlandırır hem de uzun vadeli ticari avantajlar sağlar.